Giriş ve Amaç: Diffüzyon ağırlıklı manyetik rezonans görüntüleme, tümörlerin karakterize edilmesinde kullanılabilen invaziv olmayan bir görüntüleme yöntemidir. Diffüzyon görüntülerinden elde olunan görünür diffüzyon katsayısı haritaları üzerinde ilgili bölge ölçümleri ile yoğun hücresellik içeren tümör komponentlerinin niceliği saptanabilir. Çocukların abdominopelvik incelemelerinde solid benign tümörlerin diffüzyon özellikleri ile görünür diffüzyon katsayısı değerlerinin bu bölgenin solid benign ve solid malign tümörlerini birbirinden ayırt etmedeki rolü iyi tanımlanmamıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada abdomen ya da pelviste solid kitlesi saptanan 49 çocuk hastada, farklı görünür diffüzyon katsayısı değeri ölçümlerinin solid malign kitleleri solid benign kitlelerden ayırt etmedeki yerinin araştırılması hedeflenmiştir. Altgrup analizi olarak, bu görünür diffüzyon katsayısı değerlerinin Wilms tümörü ve nöroblastomun birbirinden ayırt edilmesindeki yeri araştırılmıştır. Bulgular: Tüm görünür diffüzyon katsayısı değerlerinin solid malign abdominopelvik kitlelerde benign olanlara kıyasla istatistiksel olarak anlamlı düşük olduğu bulunmuştur. Wilms tümörü ve nöroblastom arasında ise ölçülen görünür diffüzyon katsayısı değerlerinde farklılık saptanmamıştır. Sonuç: Görünür diffüzyon katsayısı değerleri solid malign tümörleri benign tümörlerden ayırmada yardımcıdır. Wilms ve neruoblastom ayrımında yeri kısıtlı olabilir.
Background and Aims: Diffusion-weighted magnetic resonance imaging is a non-invasive method that can be used in the characterization of tumors, by the quantification of highly cellular tumor components with the use of region of interest measurements on the generated apparent diffusion coefficient maps. The diffusion characteristics of the solid benign tumors of the abdomen and pelvis in children, and the role of apparent diffusion coefficient values in distinguishing solid malignant from solid benign tumors are not well defined. Materials and Method: This study retrospectively evaluated the role of different fractions of the measured and calculated apparent diffusion coefficient values in 49 children with a solid mass lesion of the abdomen or pelvis to determine whether those values allow for distinguishing malignant from benign solid lesions. A subgroup evaluation included the analysis of the apparent diffusion coefficient values in distinguishing Wilms tumor from neuroblastoma. Results: All fractions of apparent diffusion coefficient values were statistically significantly lower in the solid malignant tumors than in the solid benign tumors, with the mean normalized apparent diffusion coefficient values having higher sensitivity and specificity rates. The apparent diffusion coefficient values did not significantly differ between Wilms tumor and neuroblastoma. Conclusions: Apparent diffusion coefficient values can help differentiate malignant from benign solid tumors. Their role can be limited in differentiating Wilms tumor from neuroblastoma