Giriş ve Amaç: Primer biliyer kolanjit çoğunlukla orta yaş kadınların etkilendiği, kronik kolestatik bir karaciğer hastalığıdır. Persistan kolestatik karaciğer enzim yüksekliği, normal biliyer görüntüleme ve antimitokondrial antikor varlığı primer biliyer kolanjit teşhisi için gereklidir. Ursodeoksikolik asit tedavisi altındaki bazı hasta gruplarında hastalığın ilerlediği gösterilmiştir. Biz kliniğimizde primer biliyer kolanjit tanısı ile izlenen hastaların tedavi sonuçlarını vermeyi ve Paris-I ve Paris-II, Toronto ve Barselona kriterlerine göre ursodeoksikolik asit yanıtını ön görmede testlerin doğruluk oranlarını göstermeyi amaçladık Gereç ve Yöntem: Yüksek İhtisas Hastanesi Hepatoloji Bölümü’nde 2000-2010 yılları arasında primer biliyer kolanjit tanısı alan 82 hasta retrospektif olarak incelendi. Primer biliyer kolanjit tanısı antimitokondrial antikor pozitifiliği, alkalen fosfataz enzim yüksekliği ve/veya biyopsi ile konuldu. En az 2 yıl boyunca ursodeoksikolik asit 13-15 mg/kg/g dozunda alan hastalar çalışmaya alındı Bulgular: Hastalar 3. ay, 6 ay, 1. yıl, 2. yıl, 3. yıl, 4. yıl ve 5. yıl biyokimyasal yanıt açısından Barselona, Paris I-II ve Toronto kriterleri açısından değerlendirildi. Tedaviye yanıtı ön görmede en başarılı test doğruluk oranına göre Paris I (%71.7) olarak hesaplandı. Hastalarımızda tedavi başarısını ön görmekte en başarılı diğer testler sırası ile Toronto (%54.6), Barselona (%50.6) ve Paris-II (%47.4) olarak saptandı. Tedavi yanıtını ön görmedeki başarı tüm testlerde 2 yıldı ve sonrasında başarı oranları artmakta idi. Sonuç: Ursodeoksikolik asit tedavisi başlanan hastalarda 3. ayda karaciğer biyokimya testlerinde iyileşme görülmesine rağmen, ursodeoksikolik asit tedavi yanıtını ön görmede kullanılan testlerin doğruluk oranları 2. yılda artmakta idi. Çalışmamızda tanı testlerinin doğruluk oranı düşük idi. Bu nedenle daha geniş hasta gruplu çalışmalar yapılıp sonuçlarımızın doğrulanması gerekmektedir.
Background and Aims: Primary biliary cholangitis is a chronic cholestatic liver disease mainly affecting middle- aged women. Persistently elevated cholestatic liver enzymes, normal biliary imaging, and the presence of antimitochondrial antibodies are key elements of the diagnosis. It was demonstrated that the disease can progress under ursodeoxycholic acid treatment. Our aim is to demonstrate the response to treatment of primary biliary cholangitis patients. We also aim to determine the accuracy rate of the Paris-I, Paris-II, Toronto, and Barcelona criteria for predicting ursodeoxycholic acid treatment in primary biliary cholangitis. Materials and Methods: Eighty-two primary biliary cholangitis patients diagnosed between 2000 and 2010 were investigated retrospectively. Only patients who were treated with ursodeoxycholic acid with a daily 13–15 mg/kg dose for at least 2 years were included in the study. The diagnosis of primary biliary cholangitis was made by two of the following criteria: presence of antimitochondrial antibody, elevated cholestatic liver enzymes, and biopsy. Results: Patients’ biochemical parameters at 3, 6, 12, 24, 36, 48, and 60 months using the Paris-I, Paris-II, Toronto, and Barcelona criteria were compared. Paris-I was found to be the best test to predict treatment response (71.7%). Other tests are less successful at predicting treatment response (Toronto: 54.6%, Barcelona: 50.6%, and Paris-II: 47.4%). Beyond the second year of the treatment, the success ratios of tests to predict response to treatment were increased. Conclusion: Although liver biochemical tests are improving in the third month of ursodeoxycholic acid treatment, the accuracy rate of the Paris-I, Paris-II, Toronto, and Barcelona criteria increases after the second year of the treatment. We found low accuracy rates for these tests.