Agustos 2010

Midenin nöroendokrin tümörlerinde P-16 ekspresyonu

P-16 expression in neuroendocrine tumors of the stomach

Yazarlar
Murat SEZAK1, Nevin ORUÇ2, Betül Duygu YILDIRIMCAN1, Ömer ÖZÜTEMIZ2
Kurumlar
Ege Üniversitesi Tip Fakültesi 1Patoloji Anabilim Dali, 2Gastroenteroloji Bilim Dali, Izmir
Sayfa Numaraları
41-47
Makale Türü
Özgün Görüntüler
Anahtar Kelimeler
P-16, nöroendokrin tümör, az diferansiye nöroendokrin, iyi diferansiye nöroendokrin, mide
Keywords
P-16, neuroendocrine tumor, poorly differentiated neuroendocrine tumor, well differentiated neuroendocrine tumor, stomach

Özet

Giris ve Amaç: Gastrointestinal nöroendokrin tümörler, gastrointestinal kanalin nadir görülen tümörleridir. Mide yerlesimli nöroendokrin tümörler ise tüm gastrointestinal nöroendokrin tümörler?ler içerisinde %6 gibi çok daha küçük bir grubu olusturur. Dünya Saglik Örgütü siniflamasinda bu tümörler histopatolojik özelliklerine göre iyi diferansiye nöroendokrin tümör, iyi diferansiye nöroendokrin karsinom ve az diferansiye nöroendokrin karsinom olmak üzere üç gruba ayrilir. Iyi diferansiye nöroendokrin tümörler genellikle çok iyi prognoza sahipken az diferansiye nöroendokrin karsinomlar yüksek derecede malign biyolojik davranis sergiler. Iyi diferansiye endokrin tümör ile karsinom arasinda histolojik düzeyde belirgin bir fark olmamasi nedeniyle tümör davranisini öngörme konusunda yol gösterecek bir belirteç saptanmasina ihtiyaç vardir. Bu çalismanin amaci, mide nöroendokrin tümörleriyle benzer özellikler gösteren, akcigerin nöroendokrin tümörlerinde yol gösterici olabildigi saptanan P-16 ekspresyonunun mide tümörlerindeki varligini ve spektrum içerisindeki ekspresyon farkliliklarini ortaya koymaktir. Gereç ve Yöntem: Bu amaçla, 2004-2008 yillari arasinda, primer mide nöroendokrin tümörü olan hastalar geriye dönük olarak taranarak endoskopik polipektomi veya cerrahi mide rezeksiyonu uygulanan 20 hasta çalismaya dahil edildi. Olgularin P-16 ekspresyonu (%) olarak degerlendirildi. Bulgular: Olgularin 15?inde (%75) iyi diferansiye nöroendokrin tümör, 2?sinde (%10) iyi diferansiye nöroendokrin karsinom, 3?ünde (%15) az diferansiye nöroendokrin karsinom saptandi. P-16 skorlari sirasiyla %14,4, %15, %90 olarak bulundu. Iyi diferansiye nöroendokrin tümör ile iyi diferansiye nöroendokrin karsinom arasinda P-16 ekspresyonunda istatistiksel bir fark olmamasina karsin az diferansiye nöroendokrin karsinom ile arasinda anlamli farklilik saptandi (p=007 Mann Whitney U testi). Yas, cinsiyet, tümörün midedeki yerlesimi, invazyon derinligi, atrofi, intestinal metaplazi, endokrin hücre hiperplazisi, multisentrik olmasi, nüks olusturma kapasitesi gibi kliniko-patolojik veriler ile P-16 ekspresyonu arasinda bir korelasyon saptanmadi. Sonuç: P-16 overekspresyonu, düsük malignite potansiyeli olan tümör ile yüksek dereceli bir tümörü ayirmada özellikle sinirli sayida tümör hücresinin izlendigi küçük endoskopik biyopsilerde ve sinirdaki vakalarda patologa karar verme asamasinda destek saglayabilir. Ancak nadir görülen ve çogunun düsük malignite potansiyeli oldugunu bildigimiz bu tümör grubunun, çok sayida merkezin katildigi hastalarin uzun süre izlendigi çalismalar ile degerlendirilmesi gerekmektedir.

Abstract

Background and Aims: Gastrointestinal neuroendocrine tumors are rarely seen tumors of the gastrointestinal tract. Stomach-localized neuroendocrine tumors account for just 6% of the so-called tumors. The World Health Organization classifies these tumors into three groups based on their histopathological features, as follows: well-differentiated neuroendocrine tumor, well-differentiated neuroendocrine carcinoma and poorly-differentiated neuroendocrine carcinoma. While well-differentiated neuroendocrine tumors have significantly good prognosis, poorly-differentiated neuroendocrine carcinomas have a highly malignant course. Because there is no histological difference between a well-differentiated endocrine tumor and a carcinoma, a useful marker is needed in order to reveal the tumor behavior. This research aimed to investigate the presence of P-16 expression in tumors of the stomach, which show some similarities to lung small cell carcinoma, in which P-16 has been found to be a helpful guide. Materials and Methods: Toward this aim, 20 cases who underwent surgical stomach resection or endoscopic polypectomy from 2004-2008 were retrospectively analyzed and included in the study. P-16 expression of the cases was calculated as a percentage (%). Results: Among the 20 patients, 15 (75%) had well-differentiated neuroendocrine tumor, whereas 2 (10%) had well-differentiated neuroendocrine carcinoma and 3 (15%) had poorly-differentiated neuroendocrine carcinoma. P-16 scores were found to be 14.4%, 15% and 90%, respectively. Although no statistical difference was found between well-differentiated neuroendocrine tumor and well-differentiated neuroendocrine carcinoma regarding P-16 expression, a significant difference was observed with poorly-differentiated neuroendocrine carcinoma (p=0.007, MannWhitney U test) No correlation was found between P-16 expression and clinicopathological features like age, sex, location of the tumor in the stomach, invasion, atrophy, intestinal metaplasia, endocrine cell hyperplasia, multicentric configuration, and capacity for relapse. Conclusion: In conclusion, overexpression of P-16 may provide support in differentiating tumors with low malignant potential from the highly potential ones, especially in small endoscopic biopsies in which a limited number of tumor cells are being observed. However, these tumors, rarely seen and mostly known as having a low malignant potential, should be investigated in multicenter studies and with longer follow-up periods.

Tübitak Ulakbim Crossreff Doi
Web Tasarım : Turna Tasarım ®
Web Tasarım
: Turna Tasarım ®
X
Üye Girişi
Şifremi Unuttum Üye Ol Aktivasyon Linki Gönder
X
Şifremi Gönder
Giriş Yap Üye Ol Aktivasyon Linki Gönder
X
Üye Ol
Şifremi Unuttum Giriş Yap Aktivasyon Linki Gönder
X
Aktivasyon Linki Gönder
Giriş Yap Üye Ol Şifremi Unuttum