Giriş ve amaç: Kanser gelişiminde rolü olduğu gösterilen bazı moleküllerdeki genetik değişimler, hastaların tanı, tedavi ve takibinde belirleyici olarak kullanılabilmektedir. Kolorektal kanserlerde ise, hücre döngüsü, DNA sentezi ve onarımı, diferansiyasyon ve apoptozun kontrolü ile tümör supressör genlerde meydana gelen birçok genetik değişim araştı- rılmaya devam etmektedir. Bu çalışmada; kolorektal kanserli hastaların, normal ve tümör dokuları arasındaki p21, p27 ve p57 geni ekspresyon düzeyi değişimlerinin belirlenmesi ve bu değişimlerin, hastalara ait klinik ve patolojik özellikler ile ilişkisinin saptanması amaçlandı. Gereç ve yöntem: Bu çalışmaya, 19 kolorektal kanser hastasından alınan, 19’u normal ve 19’u tümör dokusu olmak üzere, toplam 38 kolorektal doku örneği dahil edildi. p21, p27 ve p57 ekspresyon düzeyi analizleri, RTPCR ve yarı ölçümsel dansitometrik analizler kullanılarak gerçekleştirildi. Bulgular: Normal dokularla karşılaştırıldığında, kolorektal kanserli hastalara ait tümör dokularındaki p21, p27 ve p57 ekspresyon düzeyleri artmış olarak saptandı. p27 ekspresyon düzeyleri yüksek olan tümörlerin, p27 ekspresyon düzeyi düşük olan tümörlere göre daha iyi diferansiye oldukları gösterildi. p57 ekspresyon düzeyleri artmış olan hastaların ise ileri klinik ve patolojik evrelerde oldukları saptandı. Sonuç: Elde ettiğimiz veriler doğrultusunda p21, p27 ve p57 ekspresyon düzeyi değişimlerinin saptanmasının, kolorektal kanser tümör biyolojisinin anlaşılması na katkıda bulunacağı ve hasta prognozlarının belirlenmesinde prediktif markır olarak kullanılabilineceğini düşündürmektedir.
Background/aim: The genetic changes in some molecules that underlie malignant transformation of cells can be used as markers to diagnose, monitor or characterize various forms of cancer. In colorectal cancer, many genetic changes have been studied in the control of cell cycle, DNA synthesis, DNA repair, differentiation, apoptosis and tumor suppressor genes. This study aims to clarify the expression pattern of p21, p27 and p57 genes between normal and tumor colorectal tissues and correlate with clinicopathological features. Materials and methods: A total of 38 tissue samples (19 normal and 19 tumor tissue) were included in this study. The expression of p21, p27 and p57 was investigated using the RT-PCR and semi-quantitative densitometric approaches. Results: The expression levels of p21, p27 and p57 were detected to be increased in tumor tissues with respect to normal colorectal tissues. We demonstrated that the tumor differentiation of patients expressing high levels of p27 was significantly well differentiated compared to that of cases expressing low levels of p27. The clinical and pathological stages of patients expressing high levels of p57 were significantly worse than in the other patients. Conclusion: Our study suggests that the detection of expressional changes of p21, p27, and p57 might contribute to further understanding of the tumor biology of colorectal cancer and could serve as predictive markers for patient prognosis.