Giriş ve amaç: Biyopsi ve polipektomiyi de içeren fleksibl fiberoptik kolonoskopi, birçok gastrointestinal bozuklukta önemli bir tanı ve tedavi aracıdır. Bunun yanında, doğru tanı için çekuma ulaşabilme tamamlayı cı bir faktördür. Bu araştırmanın amacı merkezimizdeki geniş bir seri ile kolonoskopik işlem ve histopatolojik bulgu sonuçlarını sunmaktır. Gereç ve yöntem: Dicle Üniversitesi Gastroenteroloji Kliniği Endoskopi Merkezi’nde Ocak 2003 ile Mayıs 2006 tarihleri arasında kolonoskopi yapılan ve yaşları 16 ile 81 arasında değişen 322 (141 kadın, 181 erkek) hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Demografik veriler ve koloskopi ve lezyonların histopatolojik sonuçları kaydedildi. Başarı oranı çekuma ulaşabilme olarak tanımlandı. Bulgular: Üç buçuk yılda toplam çekuma ulaşma başarı oranı %78 idi ve bu oran çalışma periyodu boyunca artarak en yüksek orana son çalışma yılında (%86.7) ulaşmıştır. Tüm hastaların %49.7’inde normal bulgular vardı. En sık karşılaşılan lezyonlar hemoroidler, polipler, ülser ve kitleler idi. En sık kitle histopatolojisi adenokarsinom, ülser histopatolojisi ülseratif kolit ve polip histopatolojisi ise hiperplastik ve adenomatöz polip olmuştur. Bu seride bir hastada perforasyon gelişirken, ölüm ile karşılaşılmamıştır. Sonuç: Analizimiz geçerli kılavuzlara yakın çekuma ulaşma ve dökümantasyon oranları ortaya koymuştur. Daha iyi bir başarı için yeni teknolojik ürünle ihtiyaç vardır.
Background/aim: Flexible fiberoptic colonoscopy, including biopsy and polypectomy, is an important diagnostic and therapeutic instrument in many indications of gastrointestinal disorders. Furthermore, cecal intubation is a complementary factor in an accurate diagnosis. The purpose of this research was to present a large case series of colonoscopic procedures and histopathological findings in our center. Materials and methods: A total of 322 patients (141 female, 181 male) between 16 and 81 years of age who underwent colonoscopy in the endoscopy center of Dicle University Gastroenterology Clinic from January 2003 to May 2006 were reviewed retrospectively. Demographic data and colonoscopic and histopathologic findings of the lesions were recorded. The success rate was defined as intubating proximal to the initial area of impasse and entering the cecum. Results: The overall adjusted cecal intubation rate for the entire 3.5 years was 78%, and increased over the study period, with the highest adjusted rate (86.7%) in the most recent year studied. Of all patients, 49.7% had normal findings. The most frequently encountered lesions were hemorrhoids, polyps, ulcers and masses. The most common mass histopathology was compatible with adenocarcinoma, ulcer histopathology with ulcerative colitis and polyp histopathology with hyperplastic and adenoma. One perforation was observed in this series, but no mortality occurred. Conclusions: Our analysis revealed approximate cecal intubation and documentation rates that meet current guidelines. To achieve better results, new technological devices are necessary.