Giriş ve amaç: Hepatopulmoner sendrom (HPS), karaciger hastalığı, artmis alveolo-arteriyel oksijen gradiyenti (P(A-a) O2) ve intrapulmoner vasküler dilatasyon triadi ile karakterize bir klinik tablodur. Bu çalışmada klinigimizde kronik karaciger hastalığı tanısı ile takip edilen hastalarda HPS insidansinin ve HPS’ye özgü klinik özelliklerinin ortaya konmasi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: çalışmaya ek kardiyopulmoner patolojisi olmayan 70 kronik karaciger hastası alındı. Her hastada egzersiz sonrasi dönemde arteriyel kan gazi incelemesi yapildi. P(A-a) O2’si yüksek olanlara kontrast ekokardiyografi yapildi. Tüm olgularin Child skoru ve fizik muayene bulgulari değerlendirildi. Bulgular: çalışmaya ali- nan 70 hastanın 12’sine (%17) HPS tanısı kondu. HPS’li hastalarda parmaklarda çomaklasma ve spider nevi HPS’si olmayanlara göre anlamli düzeyde daha fazla görülmekteydi. Tüm semptom ve bulgularin tanısal duyarliliklari düşükken platipne, parmaklarda çomaklasma ve spider nevi’nin tanısal özgüllügü yüksekti. HPS’si olan (9,9±1,9) ve olmayan hastalari n (8,5±2,3) Child skorlari arasında anlamli fark görülmedi. Child grubu A’dan C’ye dogru ilerledikçe HPS insidansinin arttığı gözlense de (Child A:%9,1, Child B:%12,5 ve Child C: %25,9) aradaki fark istatistiksel olarak anlamli bulunmadı. Sonuç: HPS kronik karaciger hastalari nda sik görülen bir klinik tablodur. Tüm semptom ve bulgularin tanıdaki duyarlılığı düşük olmakla beraber spider nevi, parmaklarda çomaklasma ve platipnenin tanısal özgüllügü yüksek bulunmustur.
Background/aim: Hepatopulmonary syndrome (HPS) is a clinical entity characterized by the triad of liver disease, increased alveolar arterial oxygen gradient (P(A-a) O2) and intrapulmonary vascular dilatation. In this study we aimed to determine the incidence and the specific clinical characteristics of HPS in our patients with chronic liver disease. Materials and methods: Seventy chronic liver disease patients without any concomitant cardiopulmonary disease were enrolled into the study. Arterial blood gas analysis was performed after a period of exercise. Patients with a high P(A-a) O2 underwent contrast echocardiography. Child score and physical examination findings were evaluated in all patients. Results: Of 70 patients, 12 were diagnosed as HPS. Clubbing and spider nevi were significantly higher in HPS patients than in non-HPS patients. While the diagnostic sensitivities of all the symptoms and physical findings were low, the specificities of platypnea, clubbing and spider nevi were high. There was no significant difference between the Child score of HPS (9.9±1.9) and non-HPS (8.5±2.3) patients. Although the incidence of HPS was observed to be increased from Child A to C (Child A: 9.1%, Child B: 12.5%, Child C: 25.9%), the difference was not statistically significant. Conclusion: HPS is a common clinical entity in patients with chronic liver disease. While the diagnostic sensitivities of all the symptoms and physical findings were low, the specificities of clubbing, spider nevi, and platypnea were found to be high.