Giriş ve amaç: Akut apandisitli (AA) çocuklarda apandiks ve periapandiküler bölgenin ultrasonografik görünümü, enflamasyonun derecesine ve perforasyon varlığına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Bu çalı şmanın amacı preoperatif ultrasonografik (USG) incelemesi yapılmış olan akut (AA) ve perfore (PA) apandisitli olgularımıza ait ultrasonografik bulguların tanı değerlerini her iki grup için ayrı ayrı incelemek ve yayı nlanmış veriler ile karşılaştırmaktır. Gereç ve yöntem: Çalışmanın materyalini Ocak 1997- Mart 2000 yılları arasında apandisit nedeni ile opere edilen 188 olguya ait preoperatif USG bulguları oluşturmaktadır. Olguların USG incelemesinde kullanılan parametreler sırasıyla apandikse ait patolojik kitle görünümü (A), apandikolit (B), apandiks duvar kalı nlığı (tüm apandiks çapı)’nın mm cinsinden ölçümü (C), periapandiküler bölgede, pelvis veya Douglasda lokalize sıvı (D), yaygın periton içi sıvı (E), ileus bulguları (aperistaltik dilate barsak ansları) (F) ve normal ultrasonografik bulgular (G)’dır. Her iki gruptaki apandiks duvar kalınlı kları arasındaki farklılık istatistiksel olarak incelenmiştir. Bulgular: Ultrasonografik ölçüm parametrelerinin her iki gruptaki toplam 188 olgudaki dağılımı (olgu sayısı) Akut apandisitli olgular için: (A)61, (B)6, (C)51, (D)16, (E)8, (F)25, (G)20 ve Perfore apandisitli olgularda: (A)42, (B)9,(C)31, (D)29, (E)14, (F)24, (G)10 şeklindedir. Her iki grubun apandiks duvar kalınlıkları (C) AA için ort. 19,37 (±12,55) mm; PA için ise ort. 23,80 (±15,10) mm olarak hesaplandı. AA ve PA için USG ile ölçülen apandiks duvar kalınlıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05). Apandiks duvar kalınlığı bir olgu hariç tüm olgularda (81 olgu) 6mm ve üzerinde bulundu. PA grubunda %34,9 oranı nda intraperitoneal sıvı birikimi gözlendi. Sonuç: USG apandisit tanı- sında güvenilir ve noninvaziv bir yöntem olup 6 mm’den büyük kitle görüntüsü tanıda önemlidir. Apandisit perforasyonu ile birlikte sonografik bulguların görülme sıklığı artmakta, apandiks çapı artmaktadır. Her iki grup arasında ileus bulguları yönünden önemli bir fark olmaması, bu kriterin akut apandisitin ultrasonografik tanısında yararlı olacağını düşündürmektedir.
Background and aims: The ultrasonographic (USG) appearances of the appendix and periappendicular regions differ according to the degree of inflammation as well as the presence of perforation in children with acute appendicitis. The aim of this study was to evaluate the diagnostic value of ultrasonographical findings in patients with acute (AA) and perforated appendicitis (PA) with preoperative ultrasonographic investigations and to compare the results with the previously published data. Materials and methods: The material of this study included data regarding the ultrasonographical evaluation of 188 patients treated with the diagnosis of appendicitis in the period January 1997- March 2000. The parameters of USG evaluation were: the appearance of pathological appendiceal mass (A), appendicolith (B), diameter of the appendiceal wall (entire appendix) in mm (C), localized fluid in periappendicular region, pelvis, or Douglas (D), diffuse intraperitoneal fluid (E), findings of ileus (aperistaltic, dilated bowel loops) (F), and normal ultrasonographic findings (G). Appendiceal wall mass was calculated in both groups, and the difference was compared statistically. Results: The distribution of ultrasonographic parameters in each group for a total 188 patients were as follows: (A)61, (B)6, (C)51, (D)16, (E)8, (F)25, (G)20 for acute appendicitis; and (A)42, (B)9, (C)31, (D)29, (E)14, (F)24, (G)10 for perforated appendicitis. The average value for appendiceal wall thicknesses was calculated as 19.37 (±12.55) mm for AA, and 23.80 (±15.10) mm for PA. The difference between the two groups was not statistically significant. Appendiceal wall thicknesses were greater than 6 mm in all patients (81) except one. Intraperitoneal fluid collection was detected in 34.9% of the patients for the PA group. Conclusion: USG is a reliable and non-invasive method in the diagnosis of acute appendicitis; the appearance of ‘mass’ bigger than 6 mm in diameter is valuable in diagnosis. The incidence of sonographic findings and the measurement of the appendiceal wall increase in case of perforation. Because there was no important difference between the ileus findings of the two groups, we think it can serve as a useful criterion in the ultrasonographic diagnosis of acute appendicitis.