Giriş ve Amaç: Bu çalışmanın amacı, üst gastrointestinal sistem endoskopisi yapılan olgular içinde duodenum ve mide ülseri ve bu olgulardaki Helikobakter pilori sıklığını yıllara göre irdelemektir. Gereç ve Yöntem: Temmuz 1996-Haziran 2005 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Klinik arşivine ait tüm üst gastrointestinal endoskopi kayıtları incelenmiştir. Duodenum ve mide ülserli olguların sıklığı beşer yıllık dönemler ve yıllara göre ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Helikobakter pilori varlığı hızlı üreaz testi ile değerlendirilmiştir. Duodenum ve mide ülseri sıklığını saptamak için tüm ülserli olgular değerlendirmeye alınırken, Helikobakter pilori pozitifliği sıklığını saptamak için, kayıtlarda üreaz testi sonucu bulunan olgular değerlendirilmiştir. Bulgular: 1996-2005 yılları arasında toplam 35957 endoskopi yapılmıştır. Olguların 1677 (%4.6)’sinde mide ülseri, 4281 (%11.9)’sinde de duodenum ülseri saptanmıştır. Beşer yıllık dönemler ve yıllara göre ayrı ayrı değerlendirildiğinde, mide ülseri sıklığında anlamlı bir değişiklik olmadı- ğı saptanmış, ancak duodenum ülseri sıklığında azalma olduğu dikkati çekmiştir. Hem beşer yıllık dönemler hem de yıllara göre ayrı ayrı değerlendirildiğinde, duodenum ülserli olgulardaki Helikobakter pilori sıklığında azalma olduğu saptanmıştır. Mide ülserli olgulardaki Helikobakter pilori sıklığında yıllara göre değerlendirildiğinde fark saptanmamış, ancak bu olgularda ikinci 5 yıllık perioddaki Helikobakter pilori sıklığında azalma olduğu dikkati çekmiştir. Sonuç: İkinci beş yıllık periodda mide ülserli olgularda Helikobakter pilori pozitifliği yönünden anlamlı bir azalma olmasına karşın, mide ülseri görülme sıklığında belirgin bir azalma saptanmamıştır. Bu durumun, mide ülseri etyopatogenezinde önemli bir rolü olan nonsteroidal anti-inflamatuvar ilaçların kullanımının artışı ile ilişkili olabileceği düşünülmüştür. Diğer taraftan duodenum ülseri sıklığı ve bu olgulardaki Helikobakter pilori sıklığı belirgin olarak azalmaktadı r. Duodenum ülseri sıklığının yıllara göre giderek azalıyor olması, Helikobakter pilorinin eradikasyonu ile ilişkili olabilir.
Background and aims: The aim of this study was to evaluate the frequency of the duodenal and gastric ulcer in cases underwent to upper gastrointestinal endoscopy according to each year, and to evaluate the frequency of Helicobacter pylori in these cases with ulcers. Material and Methods: All of the upper gastrointestinal endoscopy reports from archieve of Department of Gastroenterology, Ege University Medical School between July-1996 and June-2005 were searched. The frequency of the cases with duodenal and gastric ulcer were analyzed according to each year and to the 5-year periods. The presence of Helicobacter pylori was diagnosed by rapid urease test. All of the cases with duodenal and gastric ulcer were evaluated in order to detect the frequency of ulcer, and only cases with urease test result were included into the assessment in order to detect the frequency of Helicobacter pylori. Results: Overall, 35957 endoscopies were performed betweeen 1996 and 2005. Of these, duodenal ulcer was found in 4281 (11.9%), and gastric ulcer in 1677 (4.6%) cases. There was no difference in gastric ulcer frequencies according to each year and to the 5-year periods, however, a decrease was observed in frequency of duodenal ulcer. Helicobacter pylori frequency in duodenal ulcer cases decreased according to each year and to the 5-year periods. In gastric ulcer cases, although there was no difference in Helicobacter pylori frequency according to each year, Helicobacter pylori frequency was found to be lower in the latter 5-year period. Conclusions: Although there was no difference in frequency of gastric ulcer in the latter 5-year period, a decrease was observed in frequency of Helicobacter pylori in these cases. This may be explained by an increase in the use of non steroidal anti inflammatory drugs which play an important role in gastric ulcer etiopathogenesis. On the other hand, there was a decrease in frequency of duodenal ulcer and also frequency of Helicobacter pylori in these cases. This may be explained by the eradication of Helicobacter pylori.