Ülseratif Kolit ve Crohn Hastalığının ayırıcı tanısında histolojik parametreler ve kolit paterni önemlidir. Bu çalışmada histolojik parametrelerin ve kolit paternlerinin ülseratif kolit, Crohn hastalığının ayırımındaki değerini ve histopatolojik bulguların klinik semptomlarla olan korelasyonunun belirlemesi amaçlanmıştır. İnflamatuvar barsak hastalığı tanılı 70 olgu çalışmaya alınmıştır. Histopatolojik kriterler içinde en sık olarak lamina propria inflamasyonu (n:66; %94,3), kript distorsiyonu (n=62; %88,6), kriptit ve mukus kaybı (n=58; 82,9%) izlenmiştir. Lamina propria inflamasyonunun ülseratif kolit’de Crohn hastalığına göre istatistiksel olarak anlamlı artış gösterdiği tespit edilmiştir (p<0,05). Dışkıda kanaması olan olgularda kriptitin ve bazal lenfoplazmositozun anlamlı olarak artış gösterdiği (p<0,05), karın ağrısı ve şişkinlik şikayeti ile kriptit ve kript absesi gelişiminin artış gösterdiği (p<0.05), kendini iyi hisseden olgularda ise kript absesinin anlamlı olarak daha az görüldüğü tespit edilmiştir (p<0.001). Sonuçlarımız inflamatuvar barsak hastalığı’nda saptanan histolojik değişikliklerin uygun klinik, endoskopik bulguları içeren kategoriler altında değerlendirilmesi ile tanısal ve tedavi yaklaşımın daha sağlıklı olabileceğini ortaya koymuştur.
In order to overcome the difficulty in the diagnosis of Inflammatory bowel disease it might be useful to assess the value of histologic parameters and colitis pattern in distinguishing ulcerative colitis from Crohn’s disease. We aimed to assess the correlation of clinical and histologic parameters in distinguishing ulcerative colitis from Crohn’s disease. A total of 70 Inflammatory bowel disease patients were included in the study. The most commonly observed histologic finding was lamina propria inflammation (n:66; 94,3%) and crypt distortion (n=62; 88.6%), followed by cryptitis and mucus depletion (n=58; 82.9%). No statistical difference was observed between ulcerative colitis and Crohn’s disease patients in terms of histologic parameters except lamina propria inflammation (p<0.05) which was more common in ulcerative colitis. Patients who had rectal bleeding showed significantly increased cryptitis, basal lymphoplasmacytosis (p<0.05). In patients with abdominal pain (p<0.05) and tenderness (p<0.05), cryptitis and crypt abscesses were significantly increased. Crypt abscesses were significantly (p<0.05) less common in patients who had the sense of well being. Our results suggest that histological changes in Inflammatory bowel disease may be grouped under clinically relevant categories that provide a framework for their interpretation and could be used to design appropriate therapy.