Anadilimizde yayınlanan Akademik Gastroenteroloji Dergisi Temmuz 2002’ de yayın hayatına
başlamış ve artık bu sayı ile beşinci yılını tamamlamak üzeredir. Bu süre içerisinde Türk Gastroenteroloji
Vakfı’nın maddi olanakları ile basılmış ve dağıtılmıştır. İlk başından bu yana sayın
hocamız Ali Özden hem en büyük destekçimiz, hem de baş eleştirmenimiz oldu, kendisine
bize duyduğu güven ve sevgi için teşekkür ederim.İlk sayıya yazdığım başlangıç yazısında
dergimizi “ TheTurkish Journal of Gastroenterology” nin aynı hedefe koşan yol arkadaşı olarak
tanımlamıştım. Gerçekten de yol arkadaşımızın “şanlı” geçmişinden edinilen tecrübeler
ve bilgi birikimi derginin yayın politikasında önemli bir yer tutmuştur. Bu süre içinde TheTurkish
Journal of Gastroenterology önce Pub Med’e daha sonra da SCI tarafından taranan dergiler
içerisine girerek gururumuzu taçlandırmıştır. Akademik Gastroenteroloji Dergisi bu dönemde
ülkemizdeki koşusuna devam etmiş ve artık “Türk Tıp Dizini” ne giren bir dergi olarak ulusal
ölçekte taranan bir dergi olma özelliğini kazanmıştır. Türk Tıp Dizini için gereken 34 şarttan
3 tanesi hariç hepsini gerçekleştirmiştir. Kısa sürede Türk gastroenteroloji camiasının Ulusal
ölçekteki en önemli dergisi olma noktasına geldiğimizi düşünüyorum. Kağıt ve resim kalitemiz
pek çok uluslar arası dergiden ileridedir. İnternet ortamında ise ulaşım ve paylaşım
olanaklarımız en üst düzeydedir. Dergide pek çok meslektaşımız hakem olarak görev yapmakta
ve onların sayesinde daha kaliteli bir ürün ortaya çıkmaktadır. Hakemlerimizin özverili çalışmaları
dergimizin en önemli gücüdür, hepsine bir kez daha teşekkür ediyorum.
Ne kadar özen göstersek de Türkçe tıp terminolojisine yeterince katkıda bulunamadık, görevimiz
bundan sonra daha özenli davranmayı gerektiriyor. Türkçe konuşan ülkelerde Akademik
Gastroenteroloji Dergisi büyük bir atılım yapamadı, bu hem bizim yayın kurulumuzun eksikliğinden
hem de uluslar arası bilim dili ingilizcenin ezici baskısından kaynaklanıyor. Ne
yazık ki 15 yıl önce esen Türki Cumhuriyetler Gastroenteroloji Dayanışması somut örneklere
pek ulaşamadı. Bu durumu maalesef ulusal kongrelerimizde de gözlüyorum, herkesin üzerinde
düşünmesi ve çabalaması gerektiğini düşünüyorum.
Artık nöbet değişme zamanı geldi, beş yıllık bu süre içinde bir çok arkadaşımız yayın kurulu
içinde çalışarak hep birlikte öğrendik, piştik, yoğrulduk. Türk Gastroenterololojisi tarihini ilerde
yazacak olanlara gururla bırakabileceğimiz bir “ulusal dilde” dergimiz beş yıldır yayında..
Benim de artık yayın kurulu başkanlığını “taze” bir kana bırakma zamanı geldi. Emaneti en
az benim kadar ülkesini, gastroenterolojiyi ve dilini seven bir başkana bıraktığım için içim
rahat ve huzurlu.
Saygılarımla,
Prof. Dr. Ömer ÖZÜTEMİZ
31.08.2007
-