Giriş ve amaç: Mide ve kolon kanserleri toplumda sık olarak görülmektedirler. Çalışmamızın amacı mide ve kolorektal kanser tanısında bazı semptomların ve laboratuar parametrelerinin tanısal belirleyicilik değerlerinin belirlenmesidir. Gereç ve yöntem: Çalışmaya endoskopik ve patolojik olarak kanıtlanmış 100 mide ve 100 kolorektal kanser hastası ve kontrol grubu olarak da 50 fonksiyonel dispepsi veya irritabl barsak sendrom tanılı hasta alındı. Hastaların başvuru semptomları ve öyküleri (kilo kaybı, hematemez, melena, hematokezya, defekasyon alışkanlığında değişiklik, ailede gastrointestinal kanal kanseri öyküsü, operasyon anamnezi), fizik muayene bulguları (hepatomegali, kitle palpasyonu) ve yine başvurudaki hemoglobin, hematokrit, eritrosit indeksleri, sedimantasyon, gaitada gizli kan, CEA, Ca-19.9, Ca-125 değerleri, radyolojik olarak gastrointestinal kanalda duvar kalınlaşması veya kitle görünümleri değerlendirildi. Bulgular: Mide kanseri grubunda radyolojik pozitif bulguların varlığının saptanması 37.8 kat yüksek tanısal belirleyicilik değeri artışı göstermekteydi (p=0.003). Ayrıca Ca-125 değerlerindeki artı- şında tanıdaki değerliliği istatistiksel anlamlılığa yaklaşmaktaydı (p=0.074). Kolorektal kanser grubunda ise defekasyon alışkanlığındaki değişikliğinin 7.3 kat (p=0.038), 16 mm/saat üzerinde sedimantasyon yüksekliğinin 37.1 kat (p=0.007) ve yine radyolojik olarak pozitif bulguları n olmasının 53.9 kat (p=0.001) tanısal belirleyicilik artışı sağlamaktaydı lar. Diğer parameterler istatistiksel anlamlılığa ulaşmadı. Sonuç: Mide ve kolorektal kanser tanısında değerlendirilen çok sayıdaki tanısal parametrelerden özellikle radyolojik olarak gastrointestinal kanal malignitesini düşündürecek bulgular saptanmasının en yüksek tanısal değere ulaştığı gözlenmiştir.
Background/aim: Gastric and colorectal carcinomas are prevalent health problems. The aim of the present study was to evaluate predictive values of some symptoms and laboratory parameters in the diagnosis of gastric and colorectal carcinoma. Materials and methods: Endoscopically and pathologically confirmed 100 gastric and 100 colorectal carcinoma patients and 50 patients with functional dyspepsia or irritable bowel syndrome with normal endoscopies were included in the study. Patients’ histories and symptoms on admission (weight loss, hematemesis, melena, hematochezia, bowel habit abnormalities, family history of gastrointestinal tract cancer, history of gastrointestinal tract surgical intervention), physical examination (hepatomegaly, palpable mass), hemoglobin, hematocrit, erythrocyte indexes, sedimentation, fecal occult blood, CEA, Ca-19.9, Ca-125 values, and radiologically detected increased gastrointestinal wall thickness or mass were investigated. Results: Radiological positive findings demonstrated a 37.8-fold increased positive predictive value in diagnosis of gastric cancer (p=0.003). Furthermore, Ca-125 was indicated to have borderline statistical significance in this group (p=0.074). Radiological positive findings, sedimentation rate above 16 mm/h and abnormal bowel habits exhibited a 53.9-fold (p=0.001), 37.1-fold (p=0.007) and 7.3-fold (p=0.038) increased predictive value in the colorectal carcinoma group. Other parameters did not reach statistical significance. Conclusion: Among many diagnostic parameters that are investigated in the diagnosis of gastric and colorectal carcinoma, radiological findings suggesting gastrointestinal tract malignancy in particular reached the highest positive predictive value.